Parmağında kocaman bir hayat taşıyordu adam .
Acınası bir öykü , ölümünün ardından gelen gözyaşının tuzu gibi..
Kimine göre kırgınlıklar pişmanlık olup kalırken;
Kimileri üzerine yürürdü korktuklarının..
Korkaklığından kırıldı kalbi adamın .
Parmağına geçirdiği o ağır öyküsünü korkularında parçaladı adam.
Her geçen gün yapamadıklarına nefes alırken,
Pişmanlığını kırgınlıklarından çıkarıyordu .
Olmayacağını bile bile , ama o kadar istekli o kadar tutkulu .
Tekrirli gözyaşları , bir önceki hatırlatırcasına ağır basıyor .
Her seferinde parmağındaki öyküsüyle kazıyordu yüzünden tuzunu .
Ağırdı , oldukça acınası ..
Anlamak zordu pek'ala , dışarıdan bakılamıyordu da .
Öylesine yüzü donuk , esmer süt kesilmişti .
Teninde acımsı kokusuyla kadının , denize akıtıyordu hasretini .
Hasret hiç adama göre değildi belki ama kavuşulası yanı da kalmamıştı .
Gözyaşları yol olurken yanağından çenesine doğru , kuruyup kalıyordu öylece .
Teninde açtığı oluklara dolduruyordu kadının acı kokusunu .
Parmağında kocaman bir öyküyü taşıyordu .
Yaşanamamışlıkların verdiği o boşluk yok mu .
Şimdi ne yaşasa kadının ardında dolmayacaktı ..
Ne yüzündeki oluklar , ne de dalıp gittiği o çukurlar .
Doldu . Doldu ama toprağıyla doldu .
Toprağın o bukesi..
Kadının pürüssüz teninde yüzen rayihaya hasretle doldurdu güve yeniği gibi boşluklarını..
Adam kadınını özlüyordu ..
Kadın bi' habersiz..
Acınası bir öykü , ölümünün ardından gelen gözyaşının tuzu gibi..
Kimine göre kırgınlıklar pişmanlık olup kalırken;
Kimileri üzerine yürürdü korktuklarının..
Korkaklığından kırıldı kalbi adamın .
Parmağına geçirdiği o ağır öyküsünü korkularında parçaladı adam.
Her geçen gün yapamadıklarına nefes alırken,
Pişmanlığını kırgınlıklarından çıkarıyordu .
Olmayacağını bile bile , ama o kadar istekli o kadar tutkulu .
Tekrirli gözyaşları , bir önceki hatırlatırcasına ağır basıyor .
Her seferinde parmağındaki öyküsüyle kazıyordu yüzünden tuzunu .
Ağırdı , oldukça acınası ..
Anlamak zordu pek'ala , dışarıdan bakılamıyordu da .
Öylesine yüzü donuk , esmer süt kesilmişti .
Teninde acımsı kokusuyla kadının , denize akıtıyordu hasretini .
Hasret hiç adama göre değildi belki ama kavuşulası yanı da kalmamıştı .
Gözyaşları yol olurken yanağından çenesine doğru , kuruyup kalıyordu öylece .
Teninde açtığı oluklara dolduruyordu kadının acı kokusunu .
Parmağında kocaman bir öyküyü taşıyordu .
Yaşanamamışlıkların verdiği o boşluk yok mu .
Şimdi ne yaşasa kadının ardında dolmayacaktı ..
Ne yüzündeki oluklar , ne de dalıp gittiği o çukurlar .
Doldu . Doldu ama toprağıyla doldu .
Toprağın o bukesi..
Kadının pürüssüz teninde yüzen rayihaya hasretle doldurdu güve yeniği gibi boşluklarını..
Adam kadınını özlüyordu ..
Kadın bi' habersiz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder