Kan çekiliyor bedenden,
Sensiz de ömür geçiyor nihayet.
Soluklarım sıkışıyor köşe başlarında,
Miadını* tamamlıyor adımlarım .
Herşey yerli yerinde ;
Dolap gıcırtısı , kapı aralığı..
Penceremden içeri giriyor bir zaman,
Gözü ömrümün üzerinde basiretsiz* .
Gel zaman , git zaman...
Bir eylül uzanıyor rüzgarıyla
İçimizi ısıtıyor bir bardak çay şahidiyle.
Ne yanyana , ne karşılıklı
Ellerimiz kayıyor bardaklardan ,
Sırçadan* buğusu kalıyor .
Ne zaman bir İstanbul düşünsem...
Kaldırıyorum başımı ansızın ;
Yerden göğe haksız olsun,
Şehre böylesi yakışıyor .
*Miad = Vaad edilen gelecek zaman
*Basiretsiz = İleri ve gerçek görüşlü olmayan
*Sırça = Cam
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder