Eğer yorgunsanız en ufak mutluluk ilaç gibi , en ufak söz zehir gibi gelir .
Sevgiye , ilgiye açtı belki ama içinde sakladığı onca şeyi biriktiremezdi .
Bir yerden mutlaka açık verecekti .
Bir yerden mutlaka açık verecekti .
Aslında hep yorulmuştu , cesaret istiyordu bir değil , yüzlercesi adım atmak için.
Sadece tek bir neden için onca şeyi silip süpürdü hayatından .
Doğru muydu yaptığı .
Üzerini mi örtmüştü bi'şeylerin .
Çarşafın altındakiler büyüdükçe göze batıyordu . Elleri yetişmezdi kapatmaya .
Onca şeyi nasıl yaşayabilmişti .
Sadece tek bir neden için onca şeyi silip süpürdü hayatından .
Doğru muydu yaptığı .
Üzerini mi örtmüştü bi'şeylerin .
Çarşafın altındakiler büyüdükçe göze batıyordu . Elleri yetişmezdi kapatmaya .
Onca şeyi nasıl yaşayabilmişti .
Dönüp baktıkça biriktirdiklerine kendine kızamıyor , etrafına serpiyordu sözlerini .
Her birine bir şey takıştırıyor , her biri için ; özenerek , ayrı ayrı seçiyordu .
Kendi elleriyle vücutlarındaki en ince noktaya bırakıyor , eritmesini bekliyordu hayatlarının .
Dağıtıyordu yaşadıklarını bir bakıma .
Yoksa nasıl başedecekti , adımlarını zorlaştıran onca yüküyle bacaklarında..
Her birine bir şey takıştırıyor , her biri için ; özenerek , ayrı ayrı seçiyordu .
Kendi elleriyle vücutlarındaki en ince noktaya bırakıyor , eritmesini bekliyordu hayatlarının .
Dağıtıyordu yaşadıklarını bir bakıma .
Yoksa nasıl başedecekti , adımlarını zorlaştıran onca yüküyle bacaklarında..
Aslında biriktirdiği , taşıdığı bu yükün yalnızca bu yaptıklarından ibaret olduğu gerçeği..
Göremiyordu .
Belki çarşafı kaldırıp başını biraz öne eğse görecekti .
Şapkası düşecek diye başını geriye dahi çevirmezdi son İstanbul Bey'i .
Göremiyordu .
Belki çarşafı kaldırıp başını biraz öne eğse görecekti .
Şapkası düşecek diye başını geriye dahi çevirmezdi son İstanbul Bey'i .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder