...
Ellerinin buluştuğu / sesinin kavrulduğu
öfkenin durulduğu
o ayrılıklarda doğur beni
yorgun bir kış bitkisinin
küsmüş yapraklarıyla
kalanlarında canını aldığı
o küçük saksıda büyüt beni
gazete dağıtanların yola çıktığı
otobüslerin sefere kalkmadığı
şairlerin hala uyumadığı
kızıl bir tan yerinde yaşat beni
aniden bir kapı çarpmasının
bavula sığdığı kadarıyla aşkın
rüzgara kapılan uçan kaçanın
ardında kalanı hesap edemediği
o dar vakitlerde terket beni
davetkar bir kahkahada
şarabın boş kalan buğusunda
istersen
bir otel odasında öldür beni
sıkışmış kökleri saksıda ayrılığın
tan yerini görmeye ömür yeter mi
o dar vakitlere hayat biçilir mi
İyisi mi sen gel
hiç doğurmadan
öldür beni
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder