Uykusu kaçmış çiçekler gibi uçları bükük saçlarındı,
Yeşil elma kokulu sesindi,
Dikenlere müsaade etmeyen ellerinin cesaretiydi.
Gözleri görmeyen bir adamın bastonundaydı tüm renkler
Öylesine umut dolu hani
Hani gökyüzüne sığdıramadığımız , yıldızları bile utandıran hayallerimiz..
Onların çiçekleri , meyvesi , renkleri..
Şimdi her birinin önüne yığılmış bulut,
Dünyanın dönüşüne aldırış etmeden göstermiyor ardını.
Ne dolunay aydınlatıyor geceyi , ne doğacak güneşin umudu .
Gözümün önünde kırıyor dallarını üşüten rüzgar .
Tek bi nefeslik canı kalmış yapraklar , dayanamıyor tutunmaya tahammülü kalmamış
Her biri hani şu isimlerimizi yazdığımız ağaçların köklerine bırakıyor kendini .
Uzanıp tutamıyorum , ağır ağır kayıyor avuçlarımdan.
Yağmur yağsa ıslatmıyor , güneş baksa yakmıyor
Ne yokluğun yetiyor , ne varlığın .
Hayallerimiz artık bastonun ucunda, bak yol gösteriyor
Görmeyen iki çift göze..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder