Hiç bir aşk anlatmıyordu seni bana
Ve hiç bir hasret , hiç bir gurbet benzemiyordu Ankara'ya
Milyonlarca mısraya sahitlik etmiş , geçmişiyle şimdisiyle değil tek sorunu gelecekti Ankara'nın
Orada hayatlar sorgulanmazdı , öylesine diktatördü ki zaman ,
Dur desen pek'ala ama yelkovan hep akrebin peşinde..
Kimine donuk gelmiştir , ne denizi vardır ne kışında gülümseten güneşi
Kar yağdığı zaman asla durmak bilmez onlarca insanı dik yokuşlarda biçare bırakıverir
Hiç bitmez ayazı tepelere çıktıkta özgür kılardı insanı,
Asl'olan mesai saatlerinde alıp dürbünü gözetlemek tepedeki aşıkları
Hiç adı duyulmamış , haritada kaybolmuş ovaları , köyleri , kuytu köşeleri
Dışarıdan bakana ne okul binaları sıcak gelirdi , ne elini cebinden çıkarmaya pervalı memurlar..
Başında oturalası havuzu olan her parkın yolları dize kadar çamur..
Kalabalığından değil , durgunluğundan zordu hayat.
Hala anlamam Yahya Kemal'in Ankara'ya neden "İstanbul'a dönüş yollarını severim" deyişini..
Öyle ya o zamanların Tunalı'sından Ulus'una elele yürümek zordu
Öyle ya aşık olmak zordu Ankara'da..