bugünleri yarınlara bıraktınız
dünler bugünden alacaklı
umursamadınız çiçekleri
durum o an öyle gerektirdi
ve asla meyve vermedi
bugünleri yarınlara taşıdınız
dünler bugünün kiracısı
elverişsiz adımlarınıza
yutkunmak dahi yetmedi
tuğlalar yollara serildi
ufak taşlar biriktirdiniz
kıramayacağınız taşlar
sivri , keskin , köşeli
okyanusları serdiniz boğazlara
taşlar yuvarlanıp gitmedi
bugünlerde bastırdınız
dünlerin figanlarını
tutkusuz , aşksız , çatısız
ya çok şey istediniz
ya da azını eliniz bilmedi
anılar doğurdunuz
koca adamlar , küçük kadınlar
şahitler , müfteriler oldunuz
Çok şey beklediniz
ve dahasına miadınız yetmedi
sizin çiçekleriniz de
tuğlalarınız ve meyveleriniz
yuvarlak taşlarınız oldu oysa
hiç birini görmediniz
yahut bakacak yüzünüz kalmadı
21 Nisan 2014 Pazartesi
7 Nisan 2014 Pazartesi
anma anında
harfler
uzantılarının yetmediği anılarda
bir s sesinin kuyruğunda dolaşıyor
sayfalarda
kayboluyorlar
bazen süslü kafiyeler yakışmıyor
bembeyaz kağıtlara tutunuyorlar
bir r sesinin tutunduğu gibi
orak gibi
hikayelerse
bir sondan bir ilkten hep uzaktalar
yazıdan direk kışa geçiyorlar
bazı pencereler hiç kapanmıyor
geceleyin
yanık kablo kokusu sarmışsa da şehri
usul usul bulutlara
ateşin özgürlüğü
bulduğu gibi
bazı yataklara hiç gidilmiyor
beğenmiyor kılıfı bedeni
terkedilmişliğin izi
işte orada
beş parmak / iki de bacak
bazı pencerelere bazı yataklardan gidiliyor
bazı yataklarsa
penceresiz geçilmiyor
harfler
harfler mi
harflerse sürgüne uğramış anılarda
anılarsa
anma anında savruluyorlar
yazdan kalma bir odunla
kışın yakılmış ateşlerde
ağırlanıyorlar
...
sonra
usul usul bulutlara
buram buram kokuyorlar
uzantılarının yetmediği anılarda
bir s sesinin kuyruğunda dolaşıyor
sayfalarda
kayboluyorlar
bazen süslü kafiyeler yakışmıyor
bembeyaz kağıtlara tutunuyorlar
bir r sesinin tutunduğu gibi
orak gibi
hikayelerse
bir sondan bir ilkten hep uzaktalar
yazıdan direk kışa geçiyorlar
bazı pencereler hiç kapanmıyor
geceleyin
yanık kablo kokusu sarmışsa da şehri
usul usul bulutlara
ateşin özgürlüğü
bulduğu gibi
bazı yataklara hiç gidilmiyor
beğenmiyor kılıfı bedeni
terkedilmişliğin izi
işte orada
beş parmak / iki de bacak
bazı pencerelere bazı yataklardan gidiliyor
bazı yataklarsa
penceresiz geçilmiyor
harfler
harfler mi
harflerse sürgüne uğramış anılarda
anılarsa
anma anında savruluyorlar
yazdan kalma bir odunla
kışın yakılmış ateşlerde
ağırlanıyorlar
...
sonra
usul usul bulutlara
buram buram kokuyorlar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)